Turkuaz’dan  Afife Jale’ye saygı videosu: “Neyi kutluyoruz, haklarımızın yok edilişini mi?”

Kadın cinayetleri, şiddet, eşitsizlik ve baskı ile karşı karşıya olduğumuza işaret eden oyuncu-yazar Ruhsar Gümüşdal 8 Mart dolayısıyla “Afife Jale” ile kadınlara seslendi: “Hiç durmadan çocuklarımızı eğitmekten ve okutmaktan başka çaremiz yok.”

 

Oyuncu-yazar Ruhsar Gümüşdal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale’ye saygı duruşu olarak da kabul edilebilecek bir video hazırladı. Turkuaz’ın YouTube kanalında yayınlanan videoda, Gümüşdal “Bugün ekran karşısına geçebiliyorsak, sahneye çıkabiliyorsak işte o mücadeleyi verip bize yolu açanlar onlar. 2021’de peki biz neyi kutlayacağız? Kadın cinayetlerinin bitmediğini mi, kadınların mağduriyetini mi, kadınların haklarının ellerinden alınışı mı, neyi kutluyoruz?“ sorusunu yöneltti.

Osman Balcıgil’in “Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale” adlı kitabından kesitler de aktaran Ruhsar Gümüşdal’ın 8 Mart mesajı özetle şöyle:

“TUTUKLANMA TEHDİTLERİ VE BASKIYA BOYUN EĞMEDİ”

Babası Hidayet Bey, Afife’nin tiyatro oyuncusu olmasına karşıydı. Annesi Methiye Hanım, Afife’nin oyuncu olabilmesi için babasını terk etti. Tutuklanma tehditleri ve baskı altında olmasına rağmen Afife Jale hiçbir zaman tiyatrodan vazgeçmedi ve kadın tiyatrocuların özgürlüğü için mücadele etti. Ve tüm bunlar 1919’da, 1920’de oldu. Bugün 2021 yılındayız. Bugün ekran karşısına geçebiliyorsak, sahneye çıkabiliyorsak işte o mücadeleyi verip bize yolu açanlar onlar. Asla unutulmamalılar. Ancak 2021’de biz neyi kutlayacağız? Kadın cinayetlerinin bitmediğini mi, kadınların mağduriyetini mi, kadınların haklarının ellerinden alınışı mı, neyi kutluyoruz?

 

“8 MART: EMEKLERİMİZİN HİÇE SAYILMASINI TEMSİL EDEN GÜN”

Gerçekte 8 Mart, senenin 365 gününde emeklerinin hiçe sayıldığını, kadınların haklarının yok edildiğini temsil eden gün. Tek yol var. Çocuklarımızı okutacağız. Özgüven kazanacaklar, ekmeklerini kazanacaklar. Erkek çocuklarına onlara yaşam verenlerin kadınlar olduğunu öğreteceğiz. Bu işin yolu eğitimden geçer. Pandemideki Dünya Kadınlar Günü’nde en çok hoşuma giden tarafı ise bakla börek çay eşliğinde göbek atılamayacak olması. Bugün eğlencenin değil hak arayışın günü. Bu mücadeleyi veren kadınların emeklerinin, Atamızın kadınlara armağanlarının zayi olmaması için çocuklarımızı eğitmeye, okutmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz. Bu konuşmaların aştığımız gün Dünya Kadınlar Günü olsun.”

AFİFE JALE HAKKINDA

3 Nisan 1919’da, Hüseyin Suat’ın “Yamalar adlı oyununda Emel rolü ile Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu oldu. Asıl adı Afife olan sanatçı, bu oyunda “Jale” takma adını kullanmış ve daha sonraları Afife Jale olarak anılmaya başlanmıştır.

1902 yılında İstanbul’un Kadıköy semtinde dünyaya geldi. Babası Hidayet Bey, annesi Methiye Hanım, kardeşleri Behiye Hanım ve Salâh Bey’dir. İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde eğitim gördü. Darülbedayi’nin 10 Kasım 1918’de tiyatro kursları için açtığı sınavı kazandı. Müslüman kadınların sahneye çıkması geleneksel olarak yasaktı, ancak Darülbedayi, Müslüman kadınların sadece kadınlara özel gösterilerde oynayacakları gerekçesiyle Müslüman kadınları bünyesine almıştı. Afife Hanım, kabul edilen beş Müslüman kadından biri idi. Diğer hanımlardan üçü kursu bıraktı; Refika Hanım suflör olarak Darülbedayi kadrosunda yer aldı. Afife Hanım ise mülazim artistlik (stajyer oyuncu) kadrosuna girdi. 1920 yılına kadar oyunların provalarına katıldı, fakat sahneye çıkamadı.

1919 yılının 13 Nisan gecesi Kadıköy’deki Apollon Sineması’nda ilk gösterimi yapılacak olan, Hüseyin Suat’ın “Yamalar” adlı oyununda, Emel rolünü oynayan Eliza Binemeciyan’ın Paris’e gidişi üzerine onun yerine “Jale” takma adıyla sahneye çıktı. Böylece sahneye çıkan ilk Türk kadını olarak tarihe geçti. O günden sonra “Afife Jale” olarak anılan Afife Hanım, ertesi hafta “Tatlı Sır“ oyunu ile sahneye çıktı ve o gece polis tarafından tutuklanmak istendi. Kınar Hanım’ın yardımıyla kaçtı. Üçüncü piyesi olan “Odalık” oynanırken tiyatro polis tarafından basıldı ve tutuklanmamak için kaçmak zorunda kaldı. Babası Hidayet Bey, tiyatro oyuncusu olmasına karşıydı. Afife Hanım, ayrılmak zorunda kaldı. Dahiliye nezaretinin Müslüman kadınların kesinlikle sahneye çıkamayacaklarına dair bildirisi Darülbedayi Yönetim Kurulu’na ulaştırılınca işten çıkarıldı.

Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle şiddetli baş ağrıları çeken Afife Hanım, doktorunun morfinle tedavi yoluna gitmesi üzerine morfin bağımlısı oldu. Birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu’da turneye çıktı; daha sonra da Fikret Şadi’nin Milli Sahne’siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi. 1923 yılında Türkiye’de cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra yeni rejim Türk kadınlarının sahneye çıkması önündeki yasal engeller kaldırmış, tersine kadınların sahneye çıkmasına destek olmuştu. Ancak morfin bağımlılığı nedeniyle sanatçının sağlığı bozuldu ve tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı.

1928 yılında gittiği bir Hafız Burhan konserinde ona tamburuyla eşlik eden Selahattin Pınar ile tanıştı ve 1929 yılında evlendi. Selahattin Pınar’ın, “Nereden Sevdim O Zalim Kadını”, “Anladım Sevmeyeceksin Beni Sen Nazlı Çiçek” gibi birçok şarkıyı onun için bestelediği düşünülür. Ancak Afife Hanım’ın morfin bağımlılığı evliliklerini olumsuz etkilediği için 1935 yılında boşandılar.

Uyuşturucu bağımlılığından kurtulamayan Afife Jale, son yıllarını Darülbedayideki dostlarının yardımıyla yatırıldığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde geçirdi. Hastanenin morfinmanlar koğuşunda 24 Temmuz 1941’de vefat etti. Mezarı Kazlıçeşme Kabristanı’ndadır.

1997 yılından beri sanatçının anısında Yapı Kredi tarafından Afife Tiyatro Ödülleri düzenlenmektedir. Hayatı Şahin Kaygun’un yönettiği 1987 yapımı “Afife Jale” ve Ceyda Aslı Kılıçkıran’ın yönettiği 2008 yapımı “Kilit” filmine konu olmuştur. Selahattin Pınar ile ilişkisi Can Dündar tarafından çekilen 2003 yapımı “Yüzyılın Aşkları: Afife ve Selahattin” adlı belgeselde işlenmiştir.

Bestesi Turgay Erdener’e, koreografisi Beyhan Murphy’e ait “Afife Jale Bale Süiti” (1998) ve Selva Erdener’in “Afife” adlı müzik albümü sanatçının anısını yaşatan eserlerdendir.

Afife Jale’yi bir kez daha onurlandırmak adına 2016 yılında 20. Afife Tiyatro Ödülleri töreninde o güne kadar Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü ve Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu ödüllerini almış yirmi oyuncunun Afife Jale olarak poz verdiği fotoğraflardan oluşan “Afife Jale’ye Saygı” adlı fotoğraf sergisi sergilenmiştir.

İstanbul Şehir Tiyatroları’nın 100’üncü yaşının kutladığı 2014-2015 tiyatro sezonunda, kurumun özel projesi olarak Afife Jale’nin hayatı ve iç dünyasını Bedia Muvahhit’inkiyle birlikte anlatan “Hayal-i Temsil adlı oyun sahnelenmiş ve Yiğit Sertdemir’in yönetiminde sergilenen oyun, birçok ödüle değer görülmüştür.

TURKUAZ – STUTTGART

FOTOLAR: Unsplash – Engin Akyurt / Gaelle Marcel / Gursimrat Ganda / Kat J / L Odyssee Belle / Library Of Congress / Maxim Hopman / Mitchell Orr / Philipp Wuthrich / Priscilla Du Preez / Ryan Holloway

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*